3 Eylül 2013 Salı

Bir Şairin Düzyazısı

Muzaffer Tayyip Uslu'nun, can yoldaşı Rüştü Onur'un ölümünden hemen sonra yazdığı yazı...
16 Aralık 1942 tarihli Ocak Gazetesi'nde yayınlanan bu yazı, derin dostluğun getireceği muhtemel lakayitlikten öte, ölüm arifesinde de olsa, vakur bir şair saygınlığıyla yazılmış...
'Her şeye rağmen' yazılmış...
'Zor' yazılmış...
Ve o yazı, şu cümleyle sonlanıyor;

''Rüştü ölmüş... Ve ben daha şimdiden, insanları yorulmadan sokakları yorulan bu küçük şehirde, yalnızlığımı hissetmeye başladım...''



2 Eylül 2013 Pazartesi

Blog 16 / Avrupa Avrupa

 Bu yazıyı arka arkaya yaptığım Viyana, Budapeşte, Bratislava ve Prag seyahatlerine istinaden yazıyorum.
 Avrupa'yı sevmek; yanlış sevgiliyi doğru aşkla sevmek gibi...

25 Mayıs 2013 Cumartesi

Blog 15 / Kaleciyle Karşı Karşıya


‘‘Herkesin kendini bir şey sandığı yerde, hiç kimse bir şey olamaz.’’
W.Gilbert


Uzun zamandır, ülkemizde top koşturan yabancı futbolcuları dikkatle izliyorum. Çoğu zengin ve şöhretliler. Mesleklerinde zirveye çıkmış, isimlerini dünyaya tanıtmışlar. Bugün futbolu bıraksalar, maddi olarak kendilerinden sonraki birkaç kuşağa yetecek servete sahipler. Ancak ben, madalyonun diğer kısmıyla ilgileniyorum:         

24 Ocak 2013 Perşembe

Blog 13 / Bir Deli Derviş

Başardıklarını burada tek tek yazmayacağım. Birkaç saatlik araştırmayla, hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olabilirsiniz. Yine de, daha önce ismini hiç duymayanlar için birkaç cümlede işi bitirelim; işletmeciliğini yaptığı restoranı kapattı, ailesini karşısına aldı ve 'ben Japonya'ya gidiyorum' dedi. Bisikletine atladı -yanlış duymadınız, bisiklet!- yaklaşık on bir ayda, on iki bin beş yüz kilometre yol yaptı. Bu tur boyunca bisikletinde gururla dalgalandırdığı Türk Bayrağı'nı Japonya'da yatan şehitlerimize teslim etti, geldi. 'Deli' dediğinizi duyar gibiyim. Şu an deli dediğiniz adam; Gürkan Genç.